kâr ve zarar hesabına getirmek
Verb
birinin hesabına geçirmek
Verb
birinin alacağına (matlubuna) yazmak
Verb
birinin zimmetine geçirmek
Verb
birinin mirasçılarına geçmek
Verb
birinin mirasçılarına geçmek
Verb
salt çoğunluk ile kabul edilmek
Verb
postacının geçmesini beklemek
Verb
postacının geçmesini beklemek
Verb
oluşturmak, oldurmak, vukua getirmek, vukuuna sebep olmak, ifa etmek, başarmak.
başarı ile sona erdirmek, sonuçlandırmak, icra/ifa etmek, gerçekleştirmek.
vaki olmak, hali … olmak, başına (bir iş/felaket vb.) gelmek, sonu …'e varmak.
His hopes of success did not come to pass: Başarı umutları gerçekleşmedi/suya düştü.
vaki olmak, vukua gelmek, hasıl olmak, husule gelmek.
olmak, vukua gelmek, meydana gelmek, zuhur etmek.
Things have come to a pretty pass: (a) işler
şimdi yoluna girdi; (b) işler tam bir çıkmaza saplandı.
Things have come to such a pass that … : İşler öyle bir duruma girdi ki …
kötü bir durumla karşı karşıya gelmek
Verb
...'i ...'e yansıtmak
Verb, Economics
bir meblağı birinin alacağını (matlubuna) geçirmek
Verb
bir meblağı birinin alacağına geçirmek
Verb
meblağı birinin hesabına alacak geçirmek
Verb
bir meblağı birinin alacak hesabına geçirmek
Verb
bir meblağı bir hesabın zimmetine geçirmek
Verb
bir meblağı birinin borcuna geçirmek
Verb
bir meblağı birinin borcuna (zimmetine) geçirmek
Verb
bir kalemi bir hesaba geçirmek
Verb
bir kalemi cari hesaba geçmek
Verb
(Br) bir kalemi cari hesaba geçirmek
Verb
birine bir sipariş vermek
Verb
köyün yakınından geçmek
Verb
...'i fiyata yansıtmak
Verb, Accounting
birine vergi yüklemek
Verb
yeni bir konuya geçmek
Verb
ücret zamlarını tüketiciye yansıtmak
Verb
bütün aile üyelerine geçirmek
Verb
birine ölüm cezası vermek
Verb
birine idam cezası vermek
Verb
bir şeyi elden ele geçirmek
Verb
bir şeyi elden ele geçirmek
Verb
...'e yansımak
Verb, Economics
mülkiyeti başkasına devretmek
Verb
bir kalemi cari hesaba geçirmek
Verb
(emlak) satış yoluyla temlik